sıkpo

canımdan çok sevdiğim portakallar ikiye ayrılır :
-yemelik
-sıkmalık.

yemelik portakalları çok severim ama sıkmalık portakalın kalbimdeki yerini doldurcak bir meyveyle henüz karşılaşmadım. sıkmalık portakal candır. onunla gönül bağımız vardır. öyle ki 500 metre öteden gördüğüm portakalın sıkmalık mı yemelik mi olduğunu anında anlarım. ama bilmeyenler için de birkaç anlama yöntemim var. ben de sıkmalık portakal eksperi olarak çıkmadım tabi anneciğimin karnından. bundan sonra sıkmalık portakaldan sıkpo diye bahsedicem zira yazması çok uzun sürüyor. sıkponun kabukları diğerlerine göre daha incedir, üstünde daha çok beresi vardır, posası daha azdır, suyu boldur, yemelikten daha küçüktür ve de en önemlisini söylüyorum, sıkpo turuncu filelerde satılır. öyle ellerinizle mıncık mıncık seçemezsiniz, seçmenize lüzum da yoktur zaten sıkpolar birbirlerinden ayırt edilemeyecek kadar mükemmeldirler.

sıkpo sadece sıkmalık değildir, aynı zamanda da içilir ama o isteğe bağlıdır, kimisi içmez yanında yatar. ben ise sıktığım andan itibaren 2 dakika içerisinde mideye indiririm. yoksa vitamini kaçar.

geçen gün kadın olmak programında sümer tilmaçtan duyduğuma göre sıkpolar gaz yaparmış. yıllardır içerim öyle bir etkisini görmedim. en büyük korkum bu sümerden etkilenip sıkpoların gaz yapmasından korkmaya başlamak. korku nefreti getirir nefret de acıyı. öyle dedi jedi üstadı yoda, anakin skywalker a. nitekim haklı da çıktı, darth vader oldu minik ani ilerleyen bölümlerde.

son olarak eklemek istediğim birşey yok.