belçika belçika bom bom bom

belçika belçika bom bom bom
şubap şubap bom şubap şubap bom

Çarşamba

B2 mi deniyordu?

30 yaşıma gelmeden yapmak istediğim yegane şey ehliyet sahibi olmaktı. o kadar istiyordum ki 3 senedir yaşım tuttuğu halde popomu (kibarızz) kaldırıp bir ehliyet kursuna yazılamadım. 2008 lilerle aynı kursa gitme riskini göz önünde bulundurarak dün beşiktaşta güzide bir sürücü kursuna yazıldım. her zaman olduğu gibi sara sultanla plansız programsız atladık beşiktaşa gittik. nasılsa başımızı kaldırdığımız her yerde bir sürücü kursuna rastlayabilirdik. gel gör ki beşiktaş sandığımız gibi bir sürücü kursu cenneti değilmiş. ellerimizi belimizde birleştirip, kafamızı yukarılara kaldırıp, ağzımız açık, köyden indim şehre vaziyetlerinde dolandıysak da bir tane bile sürücü kursu bulamadık.

sonunda bir dükkana girdik adama dedik "bize bir sürücü kursu tarif et gözünü sevdiğimiz mobilyacı". adam tarif etmekle kalmadı. "kursa gidince bakkal hakanın bir arkadaşı yolladı bizi diyin indirim yaparlar" da demez mi? koştuk gittik. sigara dumanından birbirimizi kaybettiysek de sonunda müthiş bir indirimle kursa kaydoldum. kurstaki adam da bakkal hakana selam gönderdi bizimle. bir gün tanışırsam bu hakanla, kesin ileticem.

ehliyet zor işmiş yalnız. bir sürü belge istiyorlar. sağlık belgesi, ikametgah, öğrenci belgesi, 6 adet fotoğraf, temiz raporu (her söylediğimde gülüyorum, temiz misin- temizim) neyse uzatmiyim ben şimdi. kursa gitmeye karar verirseniz cüzzi fiyatlara danışmanlık yapabilirim.

sağlık raporu almaya gittiğimizde inanılmaz bir gerçekle karşı karşıya geldik. benim gözlerimde sağ tarafta olanı hiç görmüyor. hiç ama. bu kadar mı görmez bir göz. adam duvara yansıttığı harfleri soruyor, ben harflerin karaltısını bile görmüyorum, "acaba benimle dalga mı geçiyor" diyip sol gözümle bakıyorum C,H,K. valla okunuyor. sağ göz bok.

-gözlüklü raporu vericem sana. gözlüksüz yakalanırsan ceza keseler ama.
-ay olmaz ben gözlük falan takmam bu yaştan sonra.
-lens tak o zaman.
-tamam siz lensli yazın ben takarım.
-yok öyle gözümle görücem taktığını.

bu noktadan sonra melisin gözüne lens takma maceraları başladı işte... göz kapaklarım 8 fil gücünde kapanmaya çalışırken, adam onları aralayıp lensi takmaya çalışıyordu.hadi taktı diyelim bu defa da çıkartmak için 1001 çile çektik. sonra ben denedim. tak-çıkar-tak-çıkar. ne zor işmiş o yahu.

sonuç olarak ben de artık lensliler kervanına katıldım. tek gözümde lens olsa da lens suyum ve yuvarlacık lens kutularım var. bu işin en çok özgeme yarıyacağını düşünmekteyim.

özgeaa artık bana kalmaya geldiğinde lenslerle uyuduğun için gözlerin yapışmıycak. anonyheuheu.

fizik sınavının bitmesine yarım saat kaldı. nam nam.

Hiç yorum yok: