belçika belçika bom bom bom

belçika belçika bom bom bom
şubap şubap bom şubap şubap bom

Perşembe

sensation varié

edacanın çiçeği evime ilk geldiğinde goncaydı. ben onu suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım, suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım,suladım

çiçek açtı. ben ona sevgimi
verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim, verdim

daha da açtı. kocaman bembeyaz bir çiçek oldu.

yapraklarından biri sarktı.

sonra düştü.

sonra diğerleri de düştü.

şimdi yemyeşil gövdesiyle salonumuzun en güneş gören yerinde durmakta. ben onu hala suluyorum. dediklerine göre soğanlı bitkiymiş. yani tekrar açıcak. bekliyorum.

sevdiceğin aldığı tohumları ekmeye ise korkuyorum. mevsimi geçti çünkü. bir de tutmazsa çok üzülürüm. gözümün önünde paketlerinde dursunlar daha iyi. hem belki sevdicek bir tane daha alır, yazın ekilenlerden, balkonumuzu süslerim.

Hiç yorum yok: