şu geçtiğimiz iki gün boyunca aralıksız olarak sürekli üzüldüm. içim sıkıldı, yüreğim küçüldü sanki. aşka, ilişkilere güvenim bir kez daha azaldı, etraftan sürekli duyuyoruz şu şunu aldatmış, o bundan ayrılış diye de yakınımızda olunca asıl acısı çıkıyor. yıllar önce babamın annemden ayrıldıktan kısa bir süre sonra bir ilişkisi olduğunu öğrendiğimde ne kadar üzüldüysem 2 gün önce de öyle üzüldüm. canımın içi ağladı karşımda, ne yapacağımı bilemedim. her zamanki geyik hallerim, şakalarım, salaklıklarımla konuyu değiştirmeye, canımın aklını boşaltmaya çalıştım ama olmadı. bir ara salonun ortasında dans ederken bile buldum kendimi ama nafile. babam yerine koyduğum adam eve geldiğinde, her ne kadar olaydan haberim yokmuş gibi davranmaya çalışsam da yüzüne bile bakmadım, bakamadım. bana "kızım" dediğinde arada (ki eskiden olsa çok mutlu olurdum) midem bulandı. o geldiğinde uyudum hep, enerjimi toplayıp gitmesini bekledim hep. uyandığımda yine mutlu etmeye çalıştım ablacığımı. modada kahvaltıya götürdüm onu, karşılıklı türk kahvesi içtik, nasihatler verdi bana eskisi gibi ama bu defa daha acımasızdı erkekler konusunda. ve anladım ki kadınların çoğu yaşları ilerledikçe erkeklerden nefret ediyorlar ya da benim çevremdeki kadınların karşısına hep kötü erkekler çıkmış.
şimdi ben bütün bu yaşadıklarımı ve hissettiklerimi unutup, birkaç saat sonra sevdiceğimle buluşucam ve onun beni aldatma fikrini aklıma bile getirmiycem. sanırım bütün kadınların, aldatılanların bile yapmaya alıştıkları ya da yapmak zorunda oldukları şey de bu.
belçika belçika bom bom bom

şubap şubap bom şubap şubap bom
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder